1 Şubat 2008 Cuma

Ayı kardeşle aslan kardeş


Zaman çabuk geçer derler. İtiraz edemeyeceğim, genelde çabuk geçiyor doğru. Ancak bu kadarına ben de pes ettim. Siz ne zaman doğdunuz arkadaş, hangi gün büyüdünüz, bütün işler bitti de hayvan kostümü giyip şımarmak mı kaldı?
Geçen hafta Nisan ve Güney'in ikinci yılının bitişini kutladık. Aklım hafızam almıyor, daha dün hayal ediyorduk "Büyüseler de bir şey isteseler, birlikte oyun oynasalar" diye.
Nisan, kaplan kostümünü giymiş bir eliyle de sanki konuşan bir hayvanın ağzını yapıyor böyle el kuklası gibi. Güney'i sıkıştırıyor.."Ayı kardeş ayı kardeş, nasılsın iyi misin? Oyun oynamak ister misin?" İnsaf arkadaşım, 2'sinde böyle isen 12'sinde biz evin içinde kocaoğlanı oynatsak ona da bir kulp takarsınız.

Bir baba bilmişliğiyle, el kadar değil miydiniz arkadaş, deyip çıkıyorum. Kapıyı mapıyı kapatmadan. Bir hava alıp geleceğim.



Yan gelip yatma yeri


Nisanguney.com'da başladı bizim tayfa'nın web serüveni. Güzel ortamdı en azından sınırını, çerçevesini biz çiziyorduk ama hosting dediler, para istediler, kota söylediler, limit ettiler. Yönetemedik. Unutturmasın birileri 27 Şubat'a kadar ücretini yatırıp uzatayım Nisanguney.com ismini. Kendi gitti, adı bari kalsın.

Sonra herkes gibi Facebook'ta bir oda tuttuk kendimize. Nisan hanım oranın duvarlarına resimler çizer oldu, Güney Bey rakı sofrasına tünedi derken; Facebook cep telefonu oldu, herkesin var bir Facebook'u ama ne ilk heyecanı veriyor, ne de sanıldığı kadar şaşaalı. Bırakıp gidemedik de, T28S'imizi atamadığımız, Ferrarimizi satamadığımız gibi. Arada bakıyoruz hala Facebook mesajlarına. Öte yandan da bu saatten sonra Facebook'u yeni keşfeden ilkokul arkadaşlarına andaval diye diye. Şaşaa böyle mi yazılıyordu?

Kısacası, bir de Powered by Google olalım istedim. Burada küçük bir yer tuttum. Nisan, Güney, burada olur ben oldukça. Ayşen'i sarar mı bilemem. Hep birlikte piknik yaparız. Sahi İstanbul'da piknik işi pek yaygın değil mi? Gerçi şu an kış, her ne kadar 15 tatil olsa da pikniğe gidilmez. Sömestr olmasa kaç yazar, evde öğrenci yok. Çocuklar okula gitmese de, bizimkilerin kitapla tahsille bir bağı oldu küçükten. Ben de bir baba olarak verdim kararımı, yarın öbürgün çekerim fırçayı "Biz sizi okuyun düye gönderdik oralara, tahsilinizle uğraşın yan gelip yatmayın?"

Kısaca, biz http://nisanguney.blogspot.com 'dayız gayrı. Metroyla gelinebildiği gibi, Mecidiyeköy'den 20 dakikada bir otobüs kalkıyor. Yani zor değil gelmek,

Selametle,