1 Mart 2012 Perşembe

Dönemsel nameler

Modaya uyuyorsun ya da dönemsel modanı kendin yaratıyorsun ya. Özellikle Güney'de dönemsel olarak bulduğu ve dile doladığı bazı sözler var. Tanımlamaya yırtınmayayım, örnekle gireyim.

Şaka yaptım bilmem
Aslında okuyanlar Uğur Gürsoy'un Fırat karakterinden anlayacaktır. Düşünmemesi gereken bir şey düşündüğünde ya da söylenmemesi gereken bir şey söylediğinde Fırat "Töbe töbe-allahım affet-bok-öf-dinimiz amin" falan gibi seri arınma cümleleri söyler ya. Bu da bir dönem Güney'in arınma cümlesiydi. Bizi kızdıracak bir şey mi söyledi, olmayacak bir şey mi istedi. Karşısındaki tam durumu yadırgamaya başladığı zaman "Şak-ka yaptım biil-mem" derdi coşkulu bir melodiyle Hatta melodisi Down by The Station'ı andırırdı.

Şu an sana çok acıdım
Güney iyi gözlem yapabilen bir çocuk. Babayız mabayız ama sıklıkla da hayatta zor anlar yaşıyoruz. İki elinde sekiz pazar dört market torbası varken arabayı kilitleyip 500 ton ağırlığındaki apartman kapısını götümle iterek açmaya çalışmak, bu sırada yurtdışından işle ilgili çok üst düzey birinin araması ve Nisan'ın arkadan konuyla komple ilgisiz "Babacııım şuradaki çiçeği bana koparır mısın? Boyum yetişmiyor da.." diye neşeyle seslenmesi anındaki çaresizliği gören Güney sakince döner "Baba şu an sana çok acıdım" der. Adam o kadar iyi noktada kullanır ki bu kalıbı, kızamazsın da.

Çocukların da hakları vardır
Biz bu çocuklara baştan söz geçiremedik. Anlatmıştım bir zamanlar. Her cümlelerine mantıklı açıklamalar sağlamaya çalıştık. Sonra da açıklamasız bir şeyi kabul ettiremez olduk. Güney ve Nisan bir şey isteyecek, talep edecek olsun. Oyuncak satın almak, parka gitmek, TV izlemek, yemek yememek, dondurma. Bir çocuk ne hayal ederse işte. Olur da bunlardan birisini istedi Güney ve reddedildi. Cümlesi hazırdır, isyan doludur.
Böyle hayır diyemezsiniz. Çocukların da hakları vardır.

Belki de en çok istediği .....'dır.
Geçenlerde katıldı aramıza bu öbek. Bir gün Güney'e konuşurken "Babacığım, biz tabii ki de sizin en çok istediğiniz şeylerin olmasını isteriz" dedim.
O günden beri Güney her talebini bu sosla servis etti,
+Güney çok oynadın bilgisayarla, bırak artık
- Belki de en çok istediğim şey bilgisayarla oynamaktır

+Güney Nisan hadi yemeğe
- Belki de en çok istediğim şey yemek yememektir

+Güney taşıyamazsın o damacanayı çok ağır
- Belki de en çok istediğim şey bana güvenmendir.

+Nisan niye ağlıyosun kızım, ağlamasan?
- Belki de en çok istediği şey ağlayıp, rahatlamaktır
(uzar gider:)

1 yorum:

zeynepsezgi dedi ki...

Belki de en çok istediğim şey ikisini de ısırmaktır! Birer ısırmalık ağlatma hakkım var bence :D